Pankreas Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Pankreas Kanseri
Pankreas, karnın tam ortasında ama derinde yerleşmiş, midenin arkasında, karın önden açıldığında doğrudan görülemeyen bir organdır. Pankreasın eşsiz konumu, onu vücudun en önemli birkaç damarı ve mide, duodenum (12 parmak barsağı), dalak, safra yolları ve böbrek üstü bezi gibi organlarla komşu yapar. Bu da pankreas cerrahisinin çok özel teknikler kullanılan, komplike ve sofistike ameliyatları içerdiği anlamına gelir. Tüm bunlara rağmen, özellikle son 20 yılda tıpta meydana gelen gelişmeler, pankreas ameliyatları sonrası gelişen sorunları azaltmış, bu sorunların daha kolay tedavi edilebilmeleri mümkün olmuştur. Günümüzde çoğu pankreas ameliyatı hem açık hem de laparoskopik ve robotik cerrahi ile kapalı yöntemle yapılabilmektedir.
Karnının en arka bölümünde bulunan bir pankreas, vücut için önemli bir organdır. Boyu yaklaşık 15 santim uzunluğunda olan bu organ kalın bağırsak ve onikiparmak bağırsağı ile komşudur. Besinlerin sindiriminde önemli bir rol oynayan pankreas, tükettiğiniz besinlerden meydana gelen glukozun kanda ideal bir seviyede tutulmasını sağlar. Pankreas organında meydana gelen bir problem vücudun tamamını etkileyebilir. Bu organda oluşan kötü huylu tümörler pankreas kanseri olarak adlandırılır. Genellikle pankreasın baş bölgesinde yayılım gösteren kanser, organın tüm bölgelerinde gelişebilir.
Pankreas Kanseri Türleri
Birçok farklı pankreas kanseri türü olsa da en çok rastlanan kanser türü adenokanserdir. Çevre dokulara metastaz yapabilen adenokanser, kökenini agresif hücrelerden alır. Bu nedenle hızlı bir şekilde ilerleyerek kişinin yaşamını olumsuz yönde etkiler. Başlangıç evrelerinde belirti vermeyen pankreas kanseri ileri dönemlerde birçok farklı belirti ile kendisini gösterir. Depresyon, aile öyküsü bulunmayan şeker hastalığı, solgunluk, dışkılamayı cam macunu renginde yapma, sırt ağrısı, sindirim zorluğu, ishal, yorgunluk, halsizlik, bulantı, kusma, iştah kaybı, sarılık, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi kendisini çeşitli etkenler ile gösterir.
Pankreas Kanserinin Belirtileri
Pankreas kanseri olan hastalarda hızlı bir şekilde kilo kaybı görülür. Kişi yetersiz beslenme ile besleniyorsa veya iştah kaybına sahipse mutlaka alanında uzman bir doktora görünmelidir. Hazımsızlık ve şişkinlik gibi farklı etkenlerde de kendisini gösteren pankreas kanserinde erken dönemde gözlenebilen en önemli etkenlerden bir tanesi de sarılıktır. Çay renkli idrar, deride sararma ve tüm bunlardan da önce gözlerde ortaya çıkan sarılık sizin için belirleyici bir unsur olmalıdır. Pankreas kanserinde safra yolu tıkandığı için onikiparmak bağırsağında oluşan atılım engellenir ve bu nedenle öncelikle gözlerde, daha sonra vücutta sararmalar meydana gelebilir. Müphem karın ağrısı ile kendisini gösteren bu problem zaman içerisinde sırta vuran bir karın ağrısı olarak ilerler.
Pankreas Kanserinin Etkenleri
Sigara içen ve şişman bireylerde oldukça sık görülen pankreas kanserinin en önemli etkenlerden bir tanesi sigara kullanımıdır. Bunun yanı sıra ailede kanser öyküsü varsa kişi risk grubu içerisinde olabilir. Erkekler, kadınlara oranla daha sık pankreas kanserine yakalanırlar. Tanının konulması erken dönemlerde zor olabilir. Tanı testlerinin uygulanması ile kişinin pankreas kanseri olup olmadığı anlaşılabilir. Bunun için ultrasonografi, laboratuvar tetkikleri, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme işlemleri gerçekleştirilir. Görüntüleme sistemleri sayesinde belirlenen kitlenin iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu tespit edildikten sonra hasta için en uygun olan tedavi yöntemi tercih edilir.
Pankreas Kanserini Tanımlama
Ultrasonografi, pankreas kanseri şüphesi bulunan kişiler tarafından kişiler için tercih edilen ilk tanı yöntemidir. Ultrasonografi ile tümörün damarsal yapılara olan yakınlığı, kitlenin diğer çevre yapıları ile olan ilişkisi, boyutu, varlığı, sertliği gibi birçok farklı incelemelerde bulunulabilir. Radyolojik, laboratuvar ve fiziki muayeneler sonucunda pankreas kanseri tanısı konulabilir. Tanı konulduktan sonra ameliyat ile kitlenin ameliyat ile çıkarılma şansı değerlendirilir.
Eğer kanser ileri evredeyse cerrahi bir işlem uygulanmaz. Bunun yerine kemoterapi uygulaması yapılarak vücuttaki sarılığın düzeltilmesi beklenir. Yaşam konforunu iyileştirmek ve ağrıların azalması için uygulanan kemoterapi yöntemi sayesinde kişinin yaşam konforu artabilir. Bunun yanı sıra safra yoluna geçişi sağlayan bir stent vasıtasıyla karın bölgesinden safra yollarına giriş yapılarak safranın dışarı akıtılması sağlanabilir.
Pankreas Kanseri Belirtileri
Karnın arka bölümünde bulunan ve yaklaşık 15 santimlik bir uzunluğa sahip olan pankreas, vücut içerisinde önemli görevleri sahiptir. Bez formunda bir organ olan pankreas, enzim salgılayarak sindirim sisteminin doğru bir şekilde çalışmasına ve kandaki glikoz seviyesinin idealize edilmesine olanak sağlar. Glikojen ve insülin üreten pankreas, hormonların kana karışmasına yardımcı olur. Sindirim enzimlerinde salgılanan proteinleri, yağlı karbonhidratlara ayrıştıran pankreas, bu besinlerin vücutta enerjiye dönüşerek depolanmasına yardımcı olur. Vücut için oldukça önemli bir yere sahip olan pankreastaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması pankreas kanserine davetiye çıkarır. En ölümcül dördüncü kanser olarak belirlenen pankreas kanseri, vücut fonksiyonlarının yitirilmesine sebep olabilir.
Pankreas Kanseri Risk Faktörleri
Diğer organlara sıçrama ihtimali de bulunan bu kanser türünden genellikle ekzokrin hücrelerinde oluşur. Bu sebeple ekzokrin kanseri olarak da adlandırılır. Pankreas kanserinin tedavi edilmesi genellikle cerrahi müdahaleler ile gerçekleştirilebilir. Günümüzde pankreas kanserine karşı çok etkili olan bir ilaç yoktur. Pankreas kanserine sebep olan etkenler net olarak bilinmese de kansere yakalanma riskini artıran çeşitli faktörler ortaktır. Genellikle ellili yaşlardan başlayan pankreas kanseri daha fazla 60 yaş üzerinde bulunan insanlarda görülür. Bunun yanı sıra kişinin pankreas kanserine genetik yatkınlığının olması da önemli olan diğer bir etkendir. Şeker hastalığı, sigara kullanmak, obezite gibi etkenler, pankreas kanserine yakalanma riskini artırır.
Pankreas Kanserinde Gözlemlenen Etkiler
Pankreas kanserinin belirtileri arasında cam macunu renginde görülen açık renkli büyük abdest, idrar renginin koyulaşması, derinin ve gözaltlarının sararması, üst karın bölgesinden başlayıp sırta vuran ağrı, şişkinlik, yemek yedikten sonra ya da uzanınca başlayan karın ağrısı, aşırı halsizlik ve yorgunluk hissi, mide bulantısı ve kusma, karın ağrısı, iştah kaybı ve bununla birlikte doğan kilo kaybı görülebilir. İlk evrelerinde belirti göstermeyen pankreas kanseri, sinsi bir kanser türüdür. Depresyon ve ishal ile de kendisini gösteren bu rahatsızlıkta tümörler pankreasın uç ve gövde bölümlerine yayıldığında sırta vuran bir ağrının oluşması da mümkündür. Pankreas kanserine yakalandığınızda öncelikli olarak karnınızın üst bölgesinde bir rahatsızlık hissedersiniz. Karın ağrısı ile birlikte iştahsızlık da görülebilir. Bu belirtileri hazımsızlık ve şişkinlik de takip eder. Sıradan bir mide hastalığı gibi görülen pankreas kanserinde aniden diyabet problemi ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarla karşılaşıyorsanız zaman kaybetmeden doktorunuza danışmanızsınız.
Pankreas Kanseri Teşhisi Koyma
Pankreas kanserinin tanısının konulabilmesi için kan testi, laparoskopi, ultrasonografi ve manyetik rezonans gibi çeşitli yöntemler kullanılabilir. En kesin tanı koyma yolunu doktorunuz kişiye özel olarak uygulayacaktır. 5 farklı evreden oluşan pankreas kanserinde tedavi şekli, kişinin mensup olduğu evreye göre belirlenebilir. 0’ıncı evrede pankreas kanalının üst bölümünce tümör oluşur ancak bu tümör, görüntüleme metotları ile belirlenemez. 0’ıncı evrede tümör kitlesi henüz yayılmamıştır. 1’inci evrede ise tümör büyür. 1B olarak adlandırılan tümörler 2 ila 4 cm aralığındadır. Bu evrede tümörün diğer organlara yayılımı gözlenmez. 2’inci evrede bölgesel bir tümör yayılması oluşur. Bu evrede tümör, lenf bezlerine yayılabilir. İkinci evrede tümör boyutu 4 cm’yi geçer. 3’üncü evrede tümörün farklı bir organa sıçraması beklenmez ancak sinirlere ve yakında bulunan damarlara doğru bir yayılma söz konusudur. 4’üncü evrede kanser hücreleri bağırsak ve mide gibi diğer organlara yayılır. Bu evre, pankreas kanserinin son evresi olarak bilinir.
Pankreas Kanserinin Tedavisi
Pankreas kanserinin tedavisi, kanserin hangi evrede olduğuna ve özelliğine göre değişkenlik gösterir. Erken teşhis, pankreas kanseri için oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra diğer organların sağlığı ve kişinin sağlık durumu ve yaşı gibi bilgiler de tedavi yöntemlerinin belirleyici unsurları arasındadır. Radyoterapi, sistemik tedavi ve cerrahi tedavi gibi farklı tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçı seçilerek hasta için uygulanabilir. Pankreas kanseri ameliyatı sayesinde tümörün çıkarılması mümkündür. Kimi hastalarda pankreasın tamamen alınması gerekebilir. Pankreasın tamamen alındığı durumlarda kişinin pankreas tarafından salgılanan enzimleri dışarıdan alması gerekir. Siz de derinizde veya göz altınızda sararma fark ediyorsanız, üst karın bölgesinden başlayıp sırt bölümüne doğru vuran bir ağrıdan muzdaripseniz ve şişkinlik problemi yaşıyorsanız zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız. Karın ağrısı, iştah kaybı, kilo kaydı ve yemeklerden sonra uzandığınızda karın ağrısı gibi şikayetleriniz varsa hekiminize danışınız.
Pankreas Kanserinde Uygulanan Tedavi Yöntemleri
Biz son 3 yılda gerçekleştirdiğimiz pankreas ameliyatlarının çoğunluğunu laparoskopik olarak uyguladık. Whipple ameliyatında laparoskopi oranımız %60’a, distal pankreatektomide ise dalak koruyucu olanlar dahil %90’a ulaşmaktadır. Ülkemizde Laparoskopik Warshaw Pankreatektomi ameliyatını en çok yapmış ekibiz. Laparoskopik Whipple ameliyatında da en büyük hasta sayısına ulaşmış birkaç merkez arasında yer almaktayız. Dört yıllık deneyimimizin üstüne 2019 yılı başında 20 günde 6 laparoskopik Whipple ameliyatı gerçekleştirerek ülkemizde bir ilke daha imza attık.
Tümörleri tedavi etmek için sık olarak gerçekleştirilen bir diğer pankreas ameliyatı da pankreasın kuyruk ve bazen de kuyruk-gövde kısmının çıkarıldığı Distal Pankreatektomi ameliyatıdır. Bu ameliyat genellikle pankreasın gövde ve kuyruk kısmında yerleşmiş tümörleri tedavi etmek için uygulanır. Ancak bazen pankreası tutmuş ileri mide ve kalın barsak tümörlerinin tedavisi sırasında da pankreasın bu kısmı çıkarılmaktadır.
Distal pankreatektomi ameliyatı kanser nedeniyle yapıldığında genellikle dalak da pankreasın bu kısmıyla birlikte çıkarılır. Bunun nedeni dalağı besleyen ve boşaltan damarların pankreasa komşu olması ve pankreas kanserinin bu damarları da tutmuş olmasıdır. Ancak pankreasın kanser olmayan bazı tümörleri ve tümör öncüsü kistlerinde dalak çıkarılmadan da bu ameliyat yapılabilir. Günümüzde distal pankreatektomi ameliyatı dalak korunarak birçok merkezde laparoskopik ve robotik olarak kapalı yöntemle yapılabilmektedir.
Yukarıda sayılan iki en sık ameliyat yanında, özellikle henüz kansere dönüşmemiş kanser öncüsü kitlelerin (küçük IPMN, …vb) ve pankreasın insülinoma gibi hormon salgılayan tümörlerinin tedavisinde kullanılan, pankreasın orta kesiminin çıkarıldığı santral pankreatektomi veya sadece kitlenin çıkarıldığı enükleasyon ameliyatları da son yıllarda uygulama alanı genişleyen cerrahi yöntemlerdir. Bu ameliyatların uygun hastalarda laparoskopik ve robotik olarak yapılabilmesi mümkündür.
Pankreas kanserinde tercih edilebilecek bir diğer tedavi yöntemi ise radyasyon tedavisidir. Yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücrelerinin öldürüldüğü radyasyon tedavisi, kemoterapi ile birlikte kombine bir şekilde de uygulanabilir. Ameliyat sonrasında hastalığın nüksetmesini önlemek amacıyla da tercih edilebilen radyasyon tedavisi, kanser hücrelerinin yok edilmesinde etkilidir. Anti kanser ilaçlarının kullanılmasını kapsayan kemoterapi sürecinde ilaç tedavisi de uygulanabilen bir tedavi sürecidir. Tümör hücrelerinin küçültülmesi için kullanılan kemoterapi, radyoterapi ile bir arada kullanılabilir.
Pankreas ameliyatları laparoskopik ve kapalı yöntemlerle gerçekleştirildiğinde hastaların hastanede yatış süreleri kısalmakta, daha küçük bir ameliyat izi ve daha az ağrılı bir ameliyatla tedavi mümkün olmaktadır.
Pankreasın Cerrahi Gerektiren Hastalıkları
Pankreasın cerrahi gerektiren hastalıkları, tümörler ve tümör öncüsü kitleler, pankreasın akut ve kronik iltihaplanması (pankreatit) ve bunların sekelleridir. Bunun yanında safra yollarının, duodenumun ve midenin bazı tümörleri de pankreas tümörleri gibi pankreasın bir kısmı çıkarılarak tedavi edilmektedir. Pankreas kanseri, Dünya Sağlık Örgütü’nce ölüme en sık yol açan 4. kanser türü olarak bildirilmiştir. Pankreasın en çok baş kısmında gelişir.
Tedavisinde hem cerrahi hem de kemoterapinin yeri önemlidir. Bazı hastalarda radyoterapi denen ışın tedavisi de uygulanır. Pankreasın bazı kistlerinin de, ilerde pankreas kanserine yol açma riski barındırdığından çıkarılmaları gerekir. Bunlar intraduktal papiller müsinöz neoplazm (IPMN), müsinöz kistik neoplazm, solid psödopapiller tümör ve seröz kistik neoplazm olara kisimlendirilen çeşitli hastalıklardır.
Bunlardan hangilerinin kanser gelişme riskinin yüksek olduğu ve alınması gerektiği, hangilerinin ise düşük riske sahip olduğu ve takip edilebileceği, özel uzmanlık gerektiren bir konudur. Pankreasın bir diğer hastalık grubu ise nöroendokrin tümörlerdir. Bunlar bazen aşırı insülin veya başka hormonların salınımına yol açarak çeşitli hormonal hastalıklara neden olur. Yukarıda sayılan hastalıkların bir çoğunda cerrahi yaklaşım, tedavinin en önemli kısmını oluşturmaktadır. Pankreas başı kanserine benzer şekilde bulgular veren ve benzer şekilde tedavi edilen üç hastalık daha vardır. Bunlar ampulla vateri kanserleri (papilaa tümörü de denir), safra yolu distal uç kanserleri ve oniki parmak barsağı (duodenum) kanserleridir.
Bunlar dışında pankreasın akut iltihaplanması (akut pankreatit) ve bunun sekelleri (psödokist) de sıklıkla ameliyat gerektiren hastalıklardır. Akut iltihaplanmada pankreasın beslenmesi bozulan ve enfeksiyon gelişen kısmı temizlenir. Akut iltihaplanma sonrası psödokist gelişimi sık görülen bir durum olup, bazen cerrahi tedavi gerektirebilir. Ancak bu hastalıkların tedavisinde seçilmiş olgularda radyoloji ve gastroenteroloji bölümlerinde ameliyatsız drenaj işlemleri de uygulanmaktadır.
Resimler
Pankreas Kanseri benzeri hastalıklar: Periampuller bölge tümörleri
Periampuller bölge tümörleri (ilk resimde kesikli kırmızı çizgili alan).
Aslında 4 farklı tümör, ama hepsi benzer bulgular veriyor, yani hepsinde sarılık, karın ağrısı ve kilo kaybı genellikle ön planda, hepsi de Whipple ameliyatı ile tedavi ediliyor.
Halk arasında genelde hepsi pankreas başı kanseri olarak adlandırılan 4 hastalıktan bahsediyoruz:
- Oniki parmak bağırsağı kanseri
- Pankreas kanseri
- Safra yolu kanseri
- Ampulla kanseri
Hepsinin ameliyatı aynı olsa da, bu dört tümör arasındaki farkları bilmek önemli, çünkü her biri aynı bölgedeki farklı hücrelerden köken alıyor, o nedenle kemoterapi yöntemleri ve sağkalım süreleri birbirinden farklı. Hastamızın pankreas başında tümör şüphesi varsa, aşağıda resimlerde şematize edilmiş bu dört hastalıktan hangisi olduğununun bilinmesi de önem taşıyor.